Oğuz Kaan çok şeyler vadeden bir oyuncu. Böyle bir deneysel 11'de beklenenler karşısında eksik kaldı. Aslında Fenerbahçe'yi ikinci 45 ile değerlendirmeye almak en doğrusu olacak. Çünkü sadece kağıt üstündeki rakamlar üzerine kurulmuş bir taktik planın iflası oldu, ilk yarı. Soldado'yu oyuna aldı ama Kocaman, üç pozisyon ile oynadı. Dirar beke geldi, İsla stopere, De Souza orta sahaya... Santrfor üstünden oyun kurma şansı da yakaladılar, Giuliano ile Valbuena'yı da daha etkili ceza sahasına yaklaştırdılar. Oyun 180 derece ile sahip değiştirdi, inisiyatif Fenerbahçe'ye geçti ve Konyasporlu oyuncular savunmak zorunda kaldıkları dakikalara döndüler.
İsla'nın ikramı ile gol yediler, Ali Turan'ın seyirci rolü ile de beraberliği sağladılar. Gollerin sahipleri atanlardan çok, yiyenler oldu. Yine de oyunun kalitesine ekleyebileceğimiz oyuncu kalitesi arayışımız sürüyordu. Karabük karşısında "Ben buradayım" diyen Valbuena da "arananlar" arasında kaldı. Fernandao hamlesi ile oyunu başkalaştırmak istedi Fenerbahçe. Konya ceza alanında daha tehlikeli, daha kalabalık, daha etkili kaldılar. Uzatma anlarında iki kez de galibiyet golünden döndüler. Beraberlik maç fazlasıyla liderliği getirdi. Devreye girerken, "moral" kozunu da ceplerine koydular.
Ligin zorluğu içinde bu kayıpların karşısına aslında "Normal" diye yazmak gerekiyor. Ama yedi takımın nefes nefese olduğu bir sıralamada, normalin dışına çıkamayan, şampiyon da olamayacak.