Kaybedilen puanların altında hep aynı görüntü vardı;
"panik..."
Geriye düşüp, kazanmak için baskı kurduğu tüm maçlarda,
"topun-pasın" acelesi varmış gibi oynadılar. Bu
peşinden yanlış kararları ve kaosu taşıdı sahaya. Sadece şut sayısı
veya top kapma üstünlüğünü getirdi Fenerbahçe'ye, kapanan rakibe
karşı üstünlüğü sağlayacak golün nedeni olamadı. Aslında
çok "sığ" bir gerçek, oyun aklının, "bir an
önce" duygusuna yenilmesi. Doğrusunu
bulmak için tecrübeli ayakların devreye girmesi, teknik adamın da
doğru yerleşimlerin ve senaryoların peşine düşmesi...