İkinci yarı başlarken İrfan Can, Mert Hakan ve Serdar
Dursun değişiklik için kenara geldiler. Teslim olunan ilk
45'in ardından İsmail Kartal sadece oyuncu değiştirmiyordu; sahaya
yürek de attı. Maçın aklı da değişti böylece, fikri
de… İrfan Can yönetimi ele aldı, Mert Hakan ise mücadeleyi
aşıladı etrafına. Takımın çehresi değişti. Golün ilk
dakikalarda gelmesiyle birlikte Rizespor'un da direnci
örselendi. Sonrasında kaos vardı. Rize'de hiç durmayan
yağış, zemini "pas yapamaz" hale getirdi, ağırlaştırdı. Yani; daha
yetenekli değil, daha güçlü olan son sözü söyleyecekti. İşin başka
tarafı, stratejilerin boşa çıkmasıydı. Kenarlarda biriken sular
nedeniyle, Fenerbahçe'nin "bek bindirmeleri" devre
dışı kaldı. Bunun üstüne saha yüzde 30 küçüldü. Hem pasla oyun
kuramıyorsun, hem de daralan alanda rakibin kontrolüne giriyorsun.
Bunlara rağmen kazandı Fenerbahçe… Yani; aslında "her şeyi" yendi.
Geçen haftaki beraberlikten gelen baskıyı, tam oyunu kontrole
almışken ters fauller ile ritmini bozan hakemi, mükemmele yakın
mücadele eden Rizespor'u, tüm yeteneklerini yok eden zemini…
Peki bu...