Antalya'nın ilk yarıdaki ana taktik stratejisi; önde etkili takım presi yaparak, Galatasaray'ın kaliteli orta sahasının forveti ile bağlantısını kesmekti. Bunda da büyük ölçüde başarılı oldular. G.Saray ise rakibin doğru ve iyi işleyen taktiğine, akılcı bir anlayışla karşılık verdi. Risk almayıp, alan daraltıp, geride iyi yerleşerek garantili oynadılar. Hücumda etkili olamadıkları ilk yarıdaki sıkıntılı bölümde, bir net pozisyon verdiler ama kalede Muslera vardı! Çok önemli bir kurtarış yaptı, kısa süre sonra da G.Saray, ilk ciddi atağında Gomis ile hazırlanışı ve yapılışı güzel bir gol attı.
İkinci yarıda yine değişen bir şey yoktu. Antalya tempolu ve presli futboluna devam ediyor, G.Saray da bir türlü istediği pas trafiğini sağlayamıyor ve ritmini de bir türlü bulamıyordu. Bu durumda yapacakları iş, garantili savunmaya devam etmekti. Yoğun baskı altında kalmalarına rağmen uzun süre pozisyon vermediler. Ancak bir duran topta Eto'o gözden kaçırılınca skora denge geldi. Tudor'un hamlelerini düşündüğümüzde, Ndiaye değişikliği doğruydu. Çünkü Ndiaye, sahada hiç görünmüyordu. Ancak giren kişi Selçuk değil, Feghouli olmalıydı. Tolga da orta sahaya çekilmeliydi. Böylelikle