Futbolun dışında bir 90 dakika yaşayacağımız, milli marşlar
çalınmaya başladığında netleşti. Tribünlerin
ıslıkları altında "Bizim
Çocuklar" seslerini yükselterek,
"korkma" diye başladılar. Ermeni oyuncular için de
şartların zorlaştığı anlardı bunlar. "Ne olursa olsun, kazanın"
diyen bir kamuoyu önünde, topa mı bakacaklardı, rakibe mi,
kaybettiklerinde yaşadıklarını düşüneceklerine mi?
Ozan Kabak topu bizim ağlara
gönderdiğinde, rakibe 'acaba' duygusunu
verdik. İkinci kez gole yaklaştıklarında da yine Ozan'ın
kaptırdığı top sonrasında gelen bir atak vardı. Kendi kalecisinin
alacağı topu taca gönderdiğinde artık Ozan'ın bizim defansın 'zayıf
halkası' olduğu kesinleşti. Bir rakibi kontrol edecektik, bir de
Ozan'ı...
Kuntz ikinci yarıda doğru
hamleler yaptı. Hesapları...