Topla barışık olmayan oyuncuların, bir de oyun planından yoksun
şekilde bir şeylerin peşine düşmesi; Fenerbahçe'nin klasiği.
Jailson ile Tolgay'ın haline bakınca perişanlığı hemen çözüyorsunuz
zaten. Zajc'a kızdı bir ara Tolgay Aslan; "Neden yaklaşmıyorsun"
diye. Bunu ona kulübedeki söylemediyse, deney odasında mı
keşfedecek ne yapacağını?
Ersun Yanal sürekli önümüzdeki yılın güçlü takımından bahsediyor.
Evet; transferler yapacaklar, takımın yarısını değiştirecekler. İyi
sonuçlar da gelebilir peşinden. Ama Ersun Hoca, bize ne oynatmak
istediğinin ipucunu vermedi hiç. Sadece oyuncuların kendi
inisiyatifleri ve yetenekleri ile sınırlı aksiyonlara bakıyoruz.
Aslında çok da görmüyoruz.
Yine de hakkını yememek gerekir. Erzurum, sahasında her rakip için
kâbus olmuşken, uzaktan şutlar veya duran toplar dışında kendine
pozisyon üretemedi. Top ayağındayken eleştirdik ama, Tolgay'ın
özellikle her açığı kapattığını, kademelere doğru girdiğini de
belirtelim. Özellikle son 15'te Jailson da defans dörtlüsü ile
birlikte çok konsantre oynadı.