Fenerbahçe taraftarı tribündeki yerine döner ve sahadakiler ile eski dayanışmayı sağlarsa yürüyüş başlar. Bu birleşme zorlukların da birlikte aşılması anlamındadır
Geçen hafta Konya'da iki adım atıldı. Fenerbahçe'nin "yeniden" dediği iki önemli gelişmenin ilki Ali Koç'tan geldi, diğeri ise futbolculardan... Büyük taraftarının tribünlerden uzaklaşmasına neden olan gelişmelerin karşısına Ali Koç'un "Ben varım" diyerek çıkması, camianın üstündeki ölü toprağının ve umutsuz havanın dağılmasına neden oldu. Bu enerjiyi iyi değerlendirmek ve "yine" ayağa kalmak adına Karabük maçı için yapılan davet, bundan sonrası için çok belirleyici olacak. Eğer Fenerbahçe taraftarı tribündeki yerine döner ve sahadakiler ile eskisi gibi dayanışmayı sağlarsa, yürüyüş başlar. Bu sinerji hem mevcudun korunmasını sağlar, hem de yeni yönetimi heyecanlandırır. Fenerbahçe'nin birleşmesi, zorlukların da birlikte aşılması anlamındadır. Konya'daki 90 dakika kazanmanın ötesinde anlamlar taşıdı. Çok zorlu, sahasında yenilmeyen ve sistemli bir takıma karşı, pozisyon vermeden oynadılar. Birlikte ayakta kalıp, mücadele ettiler. hoca faktörü Takımın sezon başı gelişimine baktığınız zaman, Alanya ve Manchester United darbelerinden sonra vazgeçmediklerini göstermeleri açısından bu maç önemli bir işaret. Bu noktada Advocaat'ın yönetim tarzının da hakkını vermek gerekir. Van Persie'yi iki hafta sahaya bile çıkarmayıp, sonrasında forvet arkasında, 9.5 numara faturasıyla tanıştırdı. Takım arkadaşlarının saygısını kaybetmişken, futbol oynama arzusundan bile uzaklaşmışken, Van Persie'nin en sorumlu pozisyona doğru taşınması ve beklentilerin yükseltilmesi en radikal hamledir. Takım olmak adına bu duygudan uzaklaşmış iki oyuncuya; Van Der Wiel ve Salih Uçan'a karşı da net tavrını koruyor. Önemli oyuncuları sakatken bile çözüm arayışında onlara başvurmadı. Önce grubun içine girmelerini bekliyor. Advocaat'ın aldırdığı tek oyuncu Lens'ti. İngiltere'den kiralandı. Hollandalı Hoca'nın sahadaki sorunları çözebilecek aklı, tek seçimle bulduğunu yine hatırlatalım. Lens'in ağırlığını koyduğu maçlardaki problemlerin uzun sürmemesi, ya golü atarak, ya da attırarak tabelada olması, O'nu bir anda takımın en önemlisi haline de getirdi.