Lig sonuncusu ile maça çıkarken Fenerbahçeliler birbirlerine
"Acaba kazanır mıyız?" diye soruyorlar. Her şeyi bir tarafa
bırakın, taraftarını bu kadar ümitsizliğe düşürmüşse bir takım;
gerisi teferruatta kalır.
Advocaat altı oyuncusunu rotasyona soktu. Dört maçlık
galibiyetsizlik serisinin cezasını mı kesiyor, yoksa Perşembe günkü
kupa maçını mı hesap ediyor, anlaşılmaz.
Eğer hesap sormaksa amacı, dört maçın tereddütsüz en kötüsü Moussa
Sow'un takımda olmaması gerekirdi.
Tek ön libero, topa yatkın Alper-Ozan ikilisi, bir ışık yaktı. Daha
ofansif, daha tehdit eden sistemin habercisi olarak algılandı.
Ama can derdindeki Gaziantep'in de planları vardı.
Ozan'ı özellikle seçmiş gibilerdi baskı için. Çok da top
kaybettirip, hızlı atak da yaptılar. Bir akıl pasıyla da öne
geçtiler.
Bu mücadele azmine karşılık vermek isterken, kısa paslaşmalar
tuzağına düştü Fenerbahçe orta sahası.
Bir türlü atak isteklerini, doğru organizasyona çeviremediler.
Atılan beraberlik golünün hikayesi de bir garip... Ozan'ın olması
gereken yerdeki Volkan Şen topu sağa açtı.
Lens'in olması gereken yerdeki Alper ortayı yaptı. Volkan Şen'in
olması gereken yerdeki Lens ise gol vuruşunu yaptı.