Suudi Arabistan bir kaç yıldan beri 2030 Vizyonu’nu yönlendirmek ve uygulama performansını izlemek için Ekonomi Bakanlığı’na bağlı bir düşünce kuruluşu kurmaya çalışıyor. Malezya, ekonomik reformlarını benzer bir mekanizma aracılığıyla hayata geçiriyor. Bir zamanlar bizim coğrafyada devlet planlama teşkilatları kurmak modaydı. Şimdi kamu idaresi içinde düşünce kuruluşu kuruluyor. Dün devlet planlama teşkilatları ne için kurulduysa, bugün düşünce kuruluşları da aynı amaçla kuruluyor. Herkes önünü görmek, adımlarını planlı atmak, kamuda etkin koordinasyonu sağlamak, yapılan düzenlemeler ile ilgili etki analizleri yapmak ve reformların gereğini yerine getirmeyenleri bir an önce idareden temizlemek istiyor. Parlamenter sistemde de istiyor. Başkanlık sisteminde de istiyor.
Hindistan Planlama Komisyonu 1950’de kurulmuştu. Pakistan’ınki 1952’de. Bizim Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ise 1960’ta. Hem de 1960’ın hemen Eylül ayında. Hindistan, kendi planlama komisyonunu 2015 yılında Hindistan’ı Dönüştürmek için Milli Kurum’a (National Institution for Transforming India-NITI Aayog) çevirdi. Hindistan, DPT’sini düşünce kuruluşu (think tank) yaptı. Başında bir kurul var. Kurulun Başkanı ise Başbakan Modi’nin ta kendisi. Kurumu başkan vekili yönetiyor ve ayrıca bir de direktörü, CEO’su, var. Biz ise bizim Devlet Planlama Teşkilatı’nı 2011 yılında Kalkınma Bakanlığı’na çevirdik. Öteki bakanlıklar gibi bir bakanlık yaptık. Ben zamanında Türklerin yanlış, Hintlilerin ise sonradan doğru yaptıklarını düşünüyorum doğrusu. Modi neler yapıyor diye sorsanız, NITI ile başlarım anlatmaya sanırım.
Cumhurbaşkanlığı sistemi, kamu idaresinin yeniden tasarlanması fırsatı aslında
Sizi bilmem ama Cumhurbaşkanlığı sistemini kurmak üzere kamu idaresinde ne yapmamız gerektiğini ayrıntılı olarak tartışmamız gereken bir süreçte, ortadaki ufuksuzluk ve atalet beni çok rahatsız ediyor. Geçen Nisan ayında bir referandum yaptık ama herhalde gerekli koalisyonu oluşturmak için yürütülecek ittifak görüşmeleri daha çekişmeli geçsin diye Cumhurbaşkanlığı sistemine hem geçtik hem geçmedik. Yeni sisteme geçiş, 2019 seçimleri ile birlikte olacak. Böylece Türkiye’nin bürokrasisi bu ara dönemde şahtı, şahbaz oldu. Zaten etkili işlemeyen idaremiz, şimdi tamamen tatile çıktı. Hâlbuki yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi, aslında, kamu idaresinin bir bütün olarak elden geçirilmesi ve 1960’tan beri tartışıp tartışıp bir türlü beceremediğimiz kamu idaresi reformunun hayata geçirilmesi için çok büyük bir fırsat. Ama ben şimdi bakıyorum, ortada ciddi bir çalışma göremiyorum doğrusu. Yeni bir türlü tanımlanamayınca, mevcut yapıyı işletmek de asla mümkün olmuyor.
2011’de DPT’yi öteki bakanlıklar gibi bir bakanlık yapan acul düzenlemeye benzer bir hatayı engellemek için bugün size kısaca NITI’den bahsedeyim istedim doğrusu. NITI, hem yerelde eyalet yönetimleri ile bölgesel kalkınma projeleri geliştirmek için çalışıyor hem de genel olarak Hindistan’ın bütününe yönelik projeler tasarlıyor. Hazırlanan projelerin hayata geçirilmesinde kamu idarelerinin ne kadar etkin çalıştığına ilişkin de faaliyetler yürütüyor. Hindistan’ın bütününe ilişkin projelere bakınca, fiziki altyapının yanı sıra, girişimcilik eko-sistemini işletecek altyapılara da ağırlık verildiği görülüyor. Hint hükümeti, NITI vasıtasıyla start-upların hem sayısını hem de ekonomiye katkısını artıracak projeler tasarlayıp uyguluyor. Kuluçka merkezlerini birbirlerine, üniversitelere ve de firmalara bağlamaya çalışıyor. Ayrıca hükümetin politika önceliklerinin ne olması gerektiği de bu aygıtın içinde belirleniyor. NITI, bir taraftan da Hindistan’daki bütün paydaşları için bir bilgi bankası işlevi de görüyor. Politika araştırmaları yapıyor. Alınan tedbirlerin etki analizlerini yapıyor.
Şimdi ben bunlara bakınca, bizim DPT’mizi hangi akla hizmet öteki bakanlıklar gibi bir bakanlık yaptığımızı bir türlü anlayamıyorum. Bugünlerde ekonomi bakanlıklarının yeniden yapılandırılması, birleştirilmesi ile ilgili haberler okuyoruz. Benim anladığım, yapının işleyişini düşünmeden ve etkinliğini tartışmadan yine yeni bir kesip biçme operasyonu yapacağız. Bekleyip bekleyip son dakikada yine acul bir düzenlemeye yöneleceğiz. Gelin yine yanlış yapmayalım.