Güven Sak Dünya Gazetesi

Kitap dağıtım sistemini dağıtan Amazon, şimdi de ilaç dağıtım sistemini mi dağıtacak?

Evvelki gün, benim için günün en ilginç haberi Amerika’dan geldi. Amazon, Berkshire Hathaway ve JPMorgan, kâr amacı gütmeyen bir sağlık hizmetleri şirketi kurmak üzere güçlerini birleştirmeye karar verdiklerini...

01 Şubat 2018 | 298 okunma

Evvelki gün, benim için günün en ilginç haberi Amerika’dan geldi. Amazon, Berkshire Hathaway ve JPMorgan, kâr amacı gütmeyen bir sağlık hizmetleri şirketi kurmak üzere güçlerini birleştirmeye karar verdiklerini açıkladılar.

Amerika’nın en değerli şirketleri listesinde ilk 10’da yarışan 3 şirketin birlikte iş yapmak üzere bir şirket kurması ilginç elbette. Ne yapılacağı konusunda rivayet muhtelif. Ama şu belli, 3 şirket de öncelikle kendi çalışanlarının getirdiği sağlık sigortası maliyetini azaltmayı hedefliyorlar. Reformu hep kamu sektörü yapacak değil ya, Amerika’da 3 özel şirket sağlık reformu için harekete geçiyor. Şirketler kesimi, devleti takmıyor ve işe odaklanıyor bir nevi. Şimdi onlar kuracakları şirketin başına CEO ararken, ben de size bu haberin beni neden heyecanlandırdığını anlatayım.

Böyle bir haber duyduğunuzda önce ne düşünürsünüz? Ben bu şirketler acaba kaç kişiyi istihdam ediyorlar diye düşündüm doğrusu. İngiliz Financial Times gazetesinde bu üç şirketin toplam çalışan sayısının 1 milyon civarında olduğu yazıyordu. Reuters’teki haberde ise bu üç kurumun Amerikan topraklarında 500 bin kişiye istihdam sağladığına dair bir bilgi vardı. Nedir? 500 bin ya da 1 milyon. Çok yani. Kritik kütleye erişmek için önemli.

Amerikan sağlık sigortası sisteminin, Türkiye’nin sağlık sigortası sisteminden temel farkı, burada sağlık hizmetleri alanında tek bir alıcının, kamunun, olması, orada ise olmamasıdır. Kapsayıcı bir kamu sağlık sigortası sisteminin varlığı öncelikle sağlık hizmetleri sisteminde monopsoniye yol açmaktadır. Nedir? Bizim burada alıcının, talep tarafının, belirleyici olduğu bir piyasa vardır. Orada ise, sağlık hizmetleri alanındaki sigorta şirketleri ve diğer aracılar, yani arz tarafındakiler, daha güçlüdür. Onların karşısında alıcıların piyasa gücü son derece bölünmüştür. O nedenle bizim burada devlet istediğinde ilaç şirketlerini esir alabilmektedir. Nitekim ödemelerin hala piyasa kuru ile değil geçmişte kalmış komik kurlarla yapılabiliyor olmasının temelinde bu hadise yatmaktadır. Hâlbuki orada öyle değildir. Sonuç: Amerikalılar dünyanın en pahalı sağlık hizmetini satın almaktadırlar. Burada sağlık faturası son 15 yıldır ciddi bir mali disiplin aracı olarak kullanılabildi. Orada yapı farklı.

Obama’nın sağlık reformu paketi, imalat sanayi şirketlerini de rahatlatacak bir biçimde bu sağlık hizmetleri faturasını toptan azaltmayı hedefliyordu aynı zamanda. Nasıl? Kamunun önemli bir alıcı olarak devreye girmesiyle, dengelerin değişmesi, piyasa yapısının dönüşmesi vasıtasıyla elbette. İşin sağlık hizmetlerine herkesin erişimini temin etmenin ötesinde bir manası da vardı yani. Nedir? Şirketler kesiminin, imalat sanayiinde üretim yapan şirketlerin sağlık sigortası maliyetlerini azaltmak, imalat sanayiinin servisifikasyonuna katkıda bulunmak.

Cumhuriyetçiler ve Başkan Trump şimdiye kadar, Amerikan sağlık hizmetleri piyasasında kamunun büyük bir alıcı olarak ortaya çıkmasına imkân verecek bir düzenlemeye karşı çıkıyordu. Şimdi ne oluyor? Sağlık hizmetleri alanında, tek alıcıya doğru giden bir adım özel sektör tarafından atılıyor. Bundan önceki denemeler çok başarılı olmamıştı. Geçen yıl Health Transformation Alliance, IBM, Shell ve American Express gibi şirketleri bir araya getirmişti. Ama şimdi işin içinde Amazon’dan Jeff Bezos, Berkshire Hathaway Holding’ten Warren Buff ett ve JPMorgan’dan Jamie Dimon var. Amazon zaten büyük bir lojistik operasyonu yürütüyor, farklı piyasalar için dönüştürücü potansiyeli ortada. Buff ett hiç kül yutmaması ile ünlü, fırsatları hep önceden görmesi ile tebarüz etmiş ünlü bir iş insanı. Sonuçta Berkshire’ı 1970’ten beri o yönetiyor. Buffett Amerikan sağlık hizmetleri endüstrisini “aç bir tenya”ya benzetiyor zaten. JPMorgan ise aynı Goldman Sachs gibi teknolojik değişime önem veren bir yatırım bankası. Tenya ile baş etmek için güzel grup yani.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türk lirası artık kurtulmuş sayılır mı? 01 Ekim 2018 | 581 Okunma Ali Rıza Amca yine derin bir merak içindeydi 24 Eylül 2018 | 399 Okunma Para bol bulamaç olunca, yatırımcı ne yapar? 17 Eylül 2018 | 228 Okunma Bütün bu işin Türkiye’nin ihracatına bir faydası olur mu? 10 Eylül 2018 | 157 Okunma Aslında Y kuşağının işi daha zor 07 Eylül 2018 | 343 Okunma