Amerikan Ticaret Bakanlığı, geçtiğimiz Ocak ayında, çelik ithalinde gümrük vergilerinin yükseltilmesi ve tarife dışı engeller getirilmesi için bir rapor yayımladı. Amerikan Ticaret Bakanlığı’nın raporu 11 Ocak 2018’de Başkan Trump’a sunuldu. Şimdi uygulamaya konuluyor. Gerekçe, ulusal güvenlik. Başlangıçta rapora ve sonra da karara ilk önce Washington’ın muhafazakar düşünce kuruluşları karşı çıktı. Heritage Vakfı’nın (The Heritage Foundation) konuyla ilgili olumsuz raporu 28 Şubat tarihliydi. İktisatçılar günlerdir kararın bir saçmalık olduğunu anlatmaya çalışıyorlar ama Başkan’ın kararı hala değişmedi. Şimdi Beyaz Saray Miki Maus iktisatçıları mı arıyor acaba? Neden?
Evvelki gün Beyaz Saray’da iktisat politikalarının koordinasyonundan sorumlu olan Ulusal Ekonomi Konseyi’nin (National Economic Council-NEC) başındaki Gary Cohn görevinden ayrıldı. Cohn’un, Başkan’ın kitaba uymayan bu yaklaşımı nedeniyle görevini bıraktığı söyleniyor. Ama rivayet muhtelif.
Peki, çelik ve alüminyumdan alınan ithalat vergilerini artırmak neden manalı değil? Birincisi, daha önce 2002 yılında, oğul Bush’un başkanlığı döneminde denendi ve nasıl bir etkisi olduğu görüldü. Geçen hafta deneyimli bir Amerikan bürokratı bana azıcık da böbürlenerek “Bizim burada günü gününü tutmayan bir başkan var ama hiç değilse onu kontrol altında tutacak, sınırlarını belirleyecek, işleyen bir idare de var. Ankara’da böyle bir işleyen mekanizma var mı?” diye sordu. Ben de “Son çelik ve alüminyum kararı aynı hatanın 15 yıl arayla yinelenmesini engelleyecek bir mekanizmanın Washington’da da olmadığını göstermiyor mu?” diye cevap verdim. Bana öyle geliyor. Ama bu ne kadar doğru?
Heritage Vakfı raporundan alıntılayarak hatırlatayım. George W. Bush, 2002 yılının Mart ayında çelik üzerindeki ithalat vergisini yüzde 30 artırdı. Çelik lobisi işte. Düzenleme 2003 yılının Aralık ayında geri alındı. Bu arada çeliği bir üretim girdisi olarak kullanan sektörlerde çalışan yaklaşık 200 bin kişi işini kaybetti. İşsizlikteki artış, o vakit, ithalat vergisini geri aldırdı.
Aslında eninde sonunda yine olacak olan, o. Siyasetçi hiçbir meseleyi bilmek zorunda değildir. Yanlışı doğru zannedip, adım atabilir. Ancak sonuçlar kendi iktidarı döneminde belirginleşmeye başlarsa, hatasında ısrar edemez. Şimdi rakamlar ortada. İthal edilen çelikten alınan vergileri artırırsanız, yerli çelik üreticileri bundan memnun olur. Satış fiyatları artar. Amerika’da zaten piyasadaki çeliğin yüzde 70’i yerli üretimken, kalan yüzde 30’u ithal ediliyor. Ne olur? Çelik fiyatları artar. Çeliği üretim girdisi olarak kullanan üreticiler ise maliyetleri artacağından mutsuz olurlar. Ürettikleri mal pahalılaşır, onların mallarında böyle bir koruma önlemi olmadığı için dış rekabetle baş edemezler. Eğer çeliği girdi olarak kullanan sektörlerde üretilen mallara da ek vergi getirirseniz, o vakit, Amerikan tüketicileri hepten mutsuz olur. Ve bu böyle gider.