Güven Sak Dünya Gazetesi

Uber gider Didi gelir, taksi plakası rantı artık biter

İstanbul’un taksicileri Uber’i sevmiyorlar. Düzelteyim: İstanbul’un taksicileri değil, İstanbul’un taksi plakası sahipleri Uber’i sevmiyorlar. Ortadaki gösteriler, “taksi plakası rantıma dokunma”...

19 Mart 2018 | 560 okunma

İstanbul’un taksicileri Uber’i sevmiyorlar. Düzelteyim: İstanbul’un taksicileri değil, İstanbul’un taksi plakası sahipleri Uber’i sevmiyorlar. Ortadaki gösteriler, “taksi plakası rantıma dokunma” gösterileri esasen. Dün sabit telefon hattı rantı vardı. Bitti. Yerli otomobil rantı vardı. Bitti. Ama bakın taksi plakası rantı hala bitemedi. Türk sanayiinin yüksek teknolojili ihracatı neden düşük? Hikayenin bir tarafından taksi plakası rantı mutlaka var. Hizmetler sektörü serbestleştirilmeden, Türk sanayisinin bir üst aşamaya sıçraması hayaldir. Taksi plakası rantı, hizmetler sektörünün serbestleştirilmediğine delildir. Gelin anlatayım.

Eskiden size sabit telefon hakkı çıktığında havadan para kazanırdınız

Türkiye’de 1970’lerde sabit telefon hattı sahibi olmak bir rant kapısıydı. Türkiye daha Ffinansal serbestleşmeye henüz gidiltmemişti. Banka mevduat faizleri devletin komutasındaydı. O vakit, faiz düşsün derlerdi faiz düşük olurdu. Hayat bir başkaydı. Devlet, telefon hizmetlerini herkese ulaştırmakta güçlük çekerdi. Evinize, iş yerinize telefon bağlatmak için sıraya girerdiniz. Herkes sıraya girer, sırasını ya da çıkan telefonunu bir prim karşılığı ihtiyacı olan birine devrederdi. Devir kota devriydi. Devlet size telefon hakkı verirdi, paraya çevirirdiniz. Sonra 1980’lerde telefon altyapısı düzeltildi. Kamu, herkese telefon hizmeti verebilmeye başladı. Telefon rantı bitti. Telefon rantından yararlanmak için sıraya girenlerin eli yandı. Telefon rantı dönemi kapandı.

Yerli otomobil edinme hakkı edinmekte, rant kapısıydı

Yine 1970’lerde ve 1980’lerin başında yerli yapım otomobil almak için otomobil fabrikalarında yine sıraya girmek gerekirdi. Yabancısını bulmak zordu. İthalat devletin kontrolü altındaydı. Serbest değildi. O vakitlerde, tasarrufları değerlendirmenin bir yolu da yerli otomobil rantından faydalanmaktı. Ranbtın büyüğü tabii fabrikatörlerdeydi ama sıraya girenler de ranttan faydalanırlardı. Finansal serbestleşme öncesinde, menkul kıymet piyasaları daha gelişmemişken, menkul kıymet olarak otomobile de yatırım yapılırdı. Sıraya girmek için araya adam konur, isteyene sıra satılırdı. Yerli otomobil rantı böyle bir şeydi. Sonra Türkiye dışa açıldı, zenginleşti. İthalat serbestleşti. Yerli otomobil rantı dönemi de bitti.

Taksi plakası rantı, Türk sanayiinin sanayisinin servisifikasyon probleminin tezahürlerinden biridir

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türk lirası artık kurtulmuş sayılır mı? 01 Ekim 2018 | 581 Okunma Ali Rıza Amca yine derin bir merak içindeydi 24 Eylül 2018 | 399 Okunma Para bol bulamaç olunca, yatırımcı ne yapar? 17 Eylül 2018 | 228 Okunma Bütün bu işin Türkiye’nin ihracatına bir faydası olur mu? 10 Eylül 2018 | 157 Okunma Aslında Y kuşağının işi daha zor 07 Eylül 2018 | 343 Okunma