Bazı gazeteciler, gizemli bir “balıkçı”dan aldıkları bilgilere istinaden, devlet ile PKK arasında diyalog kurulduğunu ve 30 yıllık terör meselesinin çözüm yoluna girdiğini haber veriyorlardı.
Bir müddet sonra bu çözüm süreci aleniyet kazandı ve “Balıkçı”nın kimliği de ortaya çıktı.
İlhami Işık’tı bu.
Silahlar sussun diye 1990’lı yıllardan beri arabuluculuk yapan, bu uğurda çalmadık kapı bırakmayan bir barış gönüllüsü.
***
Kimliği faş olunca medya kuyruk oldu kapısında.
Her gün gazetelere beyanat veriyor, her akşam televizyonlarda gündemi yorumluyordu artık.
Havalara girmiyordu ama.
Hasbiliği, mütevazılığı, sevecenliği ile kalplerimize dokunuyordu.
Çok sevdik İlhami Işık’ı.
Kürt meselesinin çözümüne yönelik makul ve mutedil tekliflerini, bu uğurdaki gayretlerinden ötürü AK Parti iktidarına iltifatlarını, PKK’ya yaptığı silah bırakma çağrılarını ve çözüm sürecinin hendek terörüyle bombalanması üzerine “Kürtlere ölümden başka yol göstermeyen” PKK’ya isyanını öpüp başımızın üstüne koyduk.
AK Parti iktidarı da baş tacı etti İlhami Işık’ı.