Geçen Pazartesi günkü yazımı Almanya eski başbakanlarından Helmut Schmidt’in şu sözleriyle bitirmiştim: “Sorun, bütün Hristiyan kiliselerinin Avrupalıları yüzyıllardır farklı dinlere -özellikle de Yahudiliğe ve İslam’a- düşman olarak yetiştirmelerinden kaynaklanıyor. (. . . ) Bu dinlere karşı tepkisel bir içgüdü geliştirdik. Şimdi bazı idealistler hoşgörüye çağırıyor, ama bunun için birkaç yüzyıl geç kaldık. ” (Hamburger Abendblatt, 24 Kasım 2004) Birinci ve ikinci cümledeki tesbitlere -o “tepkisel içgüdü”den azade olan Avrupalıların da olduğu gerçeğini memnuniyetle kabul etmekle beraber- katılıyorum. Son cümledeki kötümserliği ise -anlamakla beraber- paylaşmak istemiyorum. İnsandan ümit kesilmez, çünkü onu yaratandan ümit kesilmez. *** Batı Avrupalılar, Müslümanları da içeren multikültürel (çok kültürlü) toplumlar olmayı ciddi ciddi denediler.