Onca şehidimiz varken millet
meydanlarda niye gülüp
eğleniyor diye kızmayın kardeşim. O meydanlarda Kur’an okuyor,
dualar ediyor, şehitlere selam gönderiyor millet; sonra da zaferini
kutluyor.
Kutlamasın mı?
Zafer türküleri söylemesin mi?
Sevinç gösterileri yapmasın mı?
Koca bir işgal ordusunu geri püskürtmüş, askerî cuntaların köküne kibrit suyu dökmüş, asırlık bir kâbustan uyanmış; şöyle ağız tadıyla bir gülmesin mi?
Şükür ifadesidir milletin yüzünde açan güller.
***
“Ama tehlike geçmedi ki…”
Geçmesi için gerekenler yapılıyor ama.
FETÖ’nün canına okunuyor.
Potansiyel cuntaların da iflahı kesiliyor.
Jandarma, tepeden tırnağa sivillerin kontrolüne geçirildi.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nı dağıtmak, yaverlik müessesesini lağvetmek, tankları Başkent’ten uzaklaştırmak, yani devletin merkezine düşen asker gölgesini kaldırmak için düğmeye basıldı.
Darbe üreten harp okullarını kapatmak için harekete geçildi.
Ordu içindeki bütün tayin ve terfiler Milli Savunma Bakanlığı’nın onayına bağlandı.
Öte yandan, milli iradenin stratejik mevzilerinde (Meclis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi vs.) hava savunma sistemleri kuruluyor.
Bu süreçte belediyelerin ‘zırhlı birlikleri’ de her ihtimale karşı askerî kışlaların kapılarını tutmaya devam ederek potansiyel bir kalkışmanın önünü kesiyor.
Biraz neşelenerek zaferin tadını çıkarmanın ne mahzuru olabilir ki?
***
Ve… Ve… Ve…
Milliyetçi Hareket Partisi, liderinden en basit neferine kadar, Cumhurbaşkanı’nın ve hükümetin yanında yer alıyor bu süreçte...