California, Meksika’ya aitti. 14 Haziran 1846’da Meksika hükümetine isyan eden bir grup “Gringo” (Beyaz Amerikalı), “California Cumhuriyeti”nin kuruluşunu ilan etti. “Cumhuriyet”in bayrağında, bölgenin sembolü olan ayı resmedilmişti. Bu yüzden “California Cumhuriyeti”ne “Ayı Bayrağı Cumhuriyeti” de denir. Bağımsızlık ilanından üç hafta kadar sonra ABD ordusu bölgeyi işgal etti. “Ayı Bayrağı” gönderden indirildi, “California Cumhuriyeti” yıkıldı. Fakat California’ya bağımsızlık davası tarihin çöp tenekesini boylamadı. Bu davayı ısrarla güden hareketler hiç eksik olmadı ve aradan 160 sene geçmiş olmasına rağmen hâlâ var.
Donald Trump ABD Başkanı seçileli beri, California istiklâlcilerinin sesi her zamankinden daha çok çıkıyor. Taraftarları da her zamankinden daha kalabalık görünüyor. Niceliği ile beraber niteliği de artıyor bunların. Silikon Vadisi’nin anlı şanlı isimleri bile ekleniyor bağımsızlık kervanına. Milyar dolarlık iş adamları, “Calexit” kampanyalarını finanse etmeye hazır olduklarını ilan ediyorlar.
California’nın bugünden yarına ABD’den ayrılmasını/ayrılabilmesini beklemeyelim, ama bu bağımsızlık hareketinin başarı potansiyelini göz ardı da etmeyelim. Daha ziyade ekonomik menfaatlere dayanan bir projeden bahsediyoruz ve California’da hiçbir şey ekonomik menfaatten daha önemli değildir.
***
Geçenlerde bu köşede yazmıştık, tekrar edelim; günümüz California istiklâlcilerinin en çok üzerinde durdukları hususlar şunlar:
1. California, 300 küsur milyonluk ABD nüfusunun yüzde 10’una sahip olduğu halde, 50 sandalyeli ABD Senatosu’ndan sadece 2 temsilci bulundurabiliyor (Halbuki 5 olması lazım).
2. Alaskalılar, federal hükümete ödedikleri her 1 dolar vergi için bu hükümetten 2 dolar alırken, Californialılar sadece 70 cent alabiliyor. California’nın milli serveti gasp ediliyor.