2005 tarihli “Cevdet Said’le muhabbet, muhabbeti muhabbet” başlıklı yazımı -kısaltarak- paylaşıyorum; üstada rahmet dileklerimle.
Bir grup arkadaş, Şam’da bir otelde, İslam dünyasının yaşayan en büyük mütefekkirlerinden Cevdet Said’le buluşup sohbet ettik. Ne kadar şeref duyduğumu anlatamam. Ta Colan tepelerindeki Bîr-ul Acem köyünden bizim için kalktı geldi. Aslında çok meşguldü. Fakat Kafkas Vakfı’ndan Fethi Güngör’ün referansıyla gittiğimiz Faiz Hoca bizim adımıza telefon açıp görüşme arzumuzu iletince ve heyetimiz hakkında tafsilatlı bilgi verince, bütün işlerini bırakıp geleceğini söylemiş…
Üstad: 75 yaşında fişek gibi bir delikanlı. Öyle enerjik ki, gençliğimizden utandık. El öpme girişimlerimizi çevik hareketlerle boşa çıkardı. Otel lobisine doğru koşar adım ilerlerken kendisine zor yetiştik. Sohbetimizin bir mıy mıy muhabbeti olmayacağı, fırtına gibi geçeceği hemen belli olmuştu.
“Üstad” dedim, “Suriyeli...