Davutoğlu parti kurar mı kurmaz mı bilmem; ama Davutoğlu’na “esnemez” derecede “şahin”ce bir dış politikayı yakıştırmak kesinlikle abes.
Taassupla hareket eden kaba saba bir anti diplomattan bahsediyoruz sanki!
Ne alâkası var?
Bunun tam zıddından bahsediyoruz.
***
Karabağ’daki Ermeni işgalini telin etmekle beraber -bu işgali sona erdirmeye de yarayacağı ümidiyle- Ermenistan’la yakınlaşma siyaseti gütmemiş miydi Davutoğlu?
Sırbistan’ın Boşnak ve Arnavut kardeşlerimize reva gördüğü fenalıklara rağmen -o fenalıkların tekerrürünü önlemeye de yarayacağı ümidiyle- bu ülkeyle iyi ilişkilerin geliştirilmesine ön ayak olan ve Türkiye-Bosna-Sırbistan Üçlü Mekanizması’nın mimarlığını yaparak Balkanlar’da barışa muazzam bir hizmette bulunan da Davutoğlu değil miydi?