Aşağıdaki diyalog hayalidir ve fakat gerçek olsaydı da üç aşağı beş yukarı böyle olurdu herhalde. -Ortalık yangın yeriyken sen iki gündür ne anlatıyorsun? -Birinci gün “Yol Ayrımı”, ikinci gün ise “Karatay” filminin faziletlerini anlattım. -Ama ortalık yangın yeri diyorum sana! -Ben de onu diyorum; ortalık yangın yeriyken adamlar Karatay Medresesi’nin inşasına girişmiş, bunda bir hikmet var. -Yaptığın işi ona mı benzetiyorsun? Sen kim, medrese inşa etmek kim! -Doğru. Fatih Yurdakul bir medrese inşa etti ama. Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Mehmet Görmez gibi üstatlarımızın uğrak yeri olan Fatih Kitabevi’nden bahsediyorum. 40 senelik bir mazisi var bu kitabevinin. Geçenlerde Kızılay’daki Adil Han’dan Hamamönü’ndeki küçük bir Ankara evine taşınmıştı. Birkaç gün sonra gene taşınacak nasipse. Bu sefer kocaman bir Ankara evine.