Die Tageszeitung, Frankfurter Rundschau, Junge Welt, Neues Deutschland gibi gazetelere yazdığı makale ve haberlerle başta Filistin olmak üzere İslam dünyasındaki hadiselere ışık tutan Martin Lejeune, Almanya’nın en ‚sansasyonel’ gazetecilerinden.
‚Sansasyonel’, çünkü akıntıya karşı kürek çekiyor.
İsrail’i açıkça kınayıp Hamas’ı açıkça destekliyor mesela.
Ana akım Alman basınında Hamas’ın terörist olarak anılması -yani Filistin İslami Direniş Hareketi’ne açıkça cephe alınması- gayet normaldir, bunda bir fevkaladelik görülmez; fakat Martin’in Die Tageszeitung yahut Frankfurter Rundschau gibi muteber bir gazetede Hamas’ı savunması ‚sansasyon’dur.
***
Sözde objektif, özde İsrail‘ci meslektaşları hayret verici buluyorlar Martin’in gazeteciliğini.
„Gazze’yi anlatırken konuyla arasına mesafe koymaması“ kabul edilir şey değilmiş.
Suriye meselesinde açıkça İslamcılardan yana tavır koyması da cabasıymış.
Objektifliğini koruyamayan güvenilmez bir gazeteci diyorlar Martin için.
Martin’in umurunda mı?
Değil.
„Ben hakikatin ve insanların hizmetindeyim. Ahlakî olarak doğru taraftayım“ deyip geçiyor.
Hamas’ı savunmakla kalmayıp, Siyonist işgal kurbanı Filistinliler için Berlin’de bir „Nakba“ anıtının dikilmesini de talep ediyor.
Bu arada, Hitler rejiminin 2. Dünya Savaşı yıllarında Yahudilere ettiği zulmün günümüzde İsrail’in Filistinlilere ettiği zulmü gölgelemek için kullanılmasına isyan ediyor ve Almanya hükümetinin İsrail’e silah satarak Filistinlilerin kanına girdiğini haykırıyor.
„Antisemit“ damgasını çoktan yedi tabii.