Sorsanız hepimiz medeniyiz, uygarız; ama fikrî ve siyasi tartışmaları medenîce/uygarca yürütmeyi becerenlerimiz pek az.
İster iktidar adına olsun ister muhalefet adına, ister dindarlık adına olsun ister laiklik adına, ister şu ekol adına olsun ister bu ekol adına, muarız gördüğü kişiyi veya cenahı eleştirirken kabalaşmayı ve dahî belden aşağı vurmayı marifet bellemişiz çoğunlukla.
Eleştiride edep can çekişiyor.
Son çarpıcı örnek: Mariam (Meryem) Kavakçı’nın maruz kaldığı çamur fırtınası.
***
Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Kavakçı’nın kızı Meryem Kavakçı ne diye cumhurbaşkanı danışmanı yapıldı?
Bu tabii ki sorgulanacak, tartışılacak.
Meryem Hanımın şu veya bu sosyal medya paylaşımının yadırganmasında, eleştirilmesinde de bir fevkaladelik yok.
Ama…
“Ama”sını İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili Yavuz Ağıralioğlu dün Meclis kürsüsünde şöyle anlattı: