Hindistan ve Pakistan devletleri kurulurken (Ağustos 1947) Keşmir bölgesinin statüsü konusunda ihtilafa düşüldü. İki taraf da Keşmir üzerinde hak iddia edince ordular karşı karşıya geldi, savaşlar birbirini takip etti, karşılıklı olarak ağır zayiat verildi ve hâlâ zayiat veriliyor. Şu günlerde ortam yine kızışmış vaziyette. *** Jammu-Keşmir (Hindistan tarafı) ve Azad Keşmir (Pakistan tarafı) olmak üzere ikiye bölünen Keşmir, güç birliği yapmaları halinde süper güce dönüşebilecek olan iki ülkenin bir araya gelmesini engelliyor. Hindistan’ın kurucu lideri Gandi, savaşı durdurmak için Pakistan’a bir dostluk ziyaretinde bulunmaya hazırlanırken öldürülmüştü (30 Ocak 1948). Ne yazık ki Yeni Delhi, Gandi’nin değil, bu barış misyonerini hunharca katleden fanatik Hindu milliyetçilerinin Keşmir siyasetini tercih etti. O gün bu gündür bu siyasetten şaşmıyor. Askeri meydan okumaların ötesine geçmeyen ve dolayısıyla Pakistan’ı bilemekten başka bir işe yaramayan Keşmir siyasetini değiştirmeye, Pakistan’la uzlaşma yollarını aramaya yanaşmıyor. Halbuki, 100 milyonun üzerinde Müslüman vatandaşı bulunan Hindistan’ın, her şeyden önce kendi iç huzuru için Pakistan’la uzlaşmaya ihtiyacı var. Hindu vatandaşları ile Müslüman vatandaşları arasındaki ‘mutat’ çatışmaların önüne geçemeyen Hindistan hükümeti, bu sorunun ancak ‘Keşmir üzerinden’ çözülebileceğini idrak etmelidir.