Afrika’nın güneyindeki Rodezya, yerleşimci / işgalci beyaz azınlığın siyah çoğunluğa amansız zulüm yoluyla hükmettiği bir İngiliz sömürgesiydi. 1965’te ırkçı beyaz azınlık yönetimi Rodezya’nın bağımsızlığını ilan etti, fakat İngiltere’nin itirazı yüzünden bu karar uluslararası toplum tarafından tanınmadı. 1972’de yerli halkın yiğit çocukları beyaz despotlara karşı ayaklandı. Sekiz sene süren zorlu bir devrim mücadelesinin sonunda yönetim demokratik seçimler yoluyla yerli halkın temsilcilerine geçti ve ülke Zimbabve adıyla tam bağımsızlığa kavuştu. Devrimin 1 numaralı kahramanı ve Zimbabve’nin kurucu lideri, Robert Mugabe idi. *** 1980’de başbakan, 1987’de devlet başkanı olan Mugabe, 2017’ye kadar iktidarda kaldı. İktidarının ilk 20 senesinde İngiltere ve diğer Batılı ülkelerle iyi geçindi. Öyle ki, Batı’ya göre Mugabe “Afrika’da bir istikrar ve demokrasi abidesi” idi. Mugabe yönetiminin tarım ve ekonomi politikaları uluslararası ödüllere layık görülürdü. Amerikan üniversiteleri Mugabe’ye eğitim, ekonomi, hukuk ve uluslararası ilişkiler gibi sahalarda fahri doktorluk unvanı vermek için birbiriyle yarışırdı.