Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsediyoruz; tanımadığımız, bilmediğimiz kimseden değil. İslam’daki kesin hükümlerin (“nas”) miadının dolabileceğini düşündüğüne zerre kadar ihtimal veremeyeceğimiz bir Müslüman söz konusu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nureddin Yıldız gibi bazı hocaları eleştirirken sarf ettiği “İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar… Siz İslam’ı 14 asır, 15 asır öncesi hükümleri ile kalkıp da bugün uygulayamazsınız. Böyle bir şey yok. ” sözleriyle tabii ki içtihat kapısının açık olduğunu ifade etmek istemiştir. Çoğumuz bunu anlamayacak kadar aciz değil. Ancak, mezkûr ifadelerin maksadını aşan ifadeler olduğunu görmeyecek kadar da aciz değil çoğumuz. Erdoğan, şaşkınlığa ve rahatsızlığa yol açan o ifadelerine “Allah'ın, yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de bize açıkça ifade ettiği hükümler, yani naslar asla değişmemiştir, değişmeyecektir… Ama bunlardan hareketle yapılan içtihatlar, geliştirilen kurallar ve bunların uygulamadaki karşılıkları elbette zamana, şartlara, imkanlara göre değişecektir” diyerek açılık getirmekle çok iyi etti, Allah razı olsun. Keşke maksadını aşan ifadeleri için pişmanlık bildirmekten ve onların yok sayılmasını istemekten de geri durmasaydı. Erdoğan’ın söylediği her şeyi sorgusuz sualsiz tekrar eden bir kitle var.