SYRİZA’nın açılımı Synaspismós Rhizospastikís Aristerás, yani Radikal Sol İttifakı. Öyle böyle değil, RADİKAL sol. Ne var ki SYRİZA iktidarının ekonomi politikalarında solun -bırakın radikalini- ılımlısından bile eser yoktu. Ölüm döşeğindeki Yunan ekonomisini hayata döndürmek için buz gibi kapitalist Avrupa hükümetlerinin ve bankalarının yardımına muhtaç olan SYRİZA’nın bu hususta -‘Şu badireyi bir atlatalım, ülkemizi batmaktan kurtaralım, sonra kendi politikalarımızı uygularız’ diyerek- solculuğundan ve hele radikal solculuğundan bir sürü taviz vermesi anlaşılabilir; ama bu tavizleri verirken, solun mahiyetini ve kıymetini ortaya koyacak, en azından ona işaret edecek -mütevazı da olsa- bazı adımlar atmanın yolunu bulamamış olması anlaşılır şey değil. Ekonomide ve ekonomiye bağlı sosyal politikalarda böyle kıvılcımlar çaktıramadığı gibi, başka sahalarda da çaktıramadı SYRİZA. Mesela Yunanistan’ın İsrail’le ilişkilerinde… *** Yunan solunda Filistin taraftarlığı / İsrail aleyhtarlığı geleneği var. SYRİZA’yı oluşturan grupların hepsi bu gelenekten geliyor. SYRİZA parlamenterlerinden (önce Yunan Parlamentosunda, sonra Avrupa Parlamentosu’nda) Sofia Sakorafa, Filistinlilerin kurtuluş mücadelesine verdiği desteğin sembolik bir karşılığı olarak Filistin pasaportu almış bir aktivist. Bir dönem Diriliş Postası’ndaki yazılarıyla SYRİZA’nın Türkiye’deki sözcülüğünü yapan Dimitris Plionis, Gazze’ye Özgürlük Filosu’nun kaptan gemisi Mavi Marmara’nın yolcuları arasındaydı. SYRİZA lideri Aleksis Çipras, İsrail’in Filistinlilere baskıları konusunda “yaşanan bu olayalar karşısında pasif kalamayız, çünkü bugün Akdeniz’in öbür yakasında yaşananlar yarın bizim yakamızda da yaşanabilir” diyordu.