İçi kıpır kıpır, genç bir yazardı; Baas rejiminin sansür kurulu ‘Şurayı şöyle değiştir’, ‘Şurayı tamamen kaldır’ dedikçe çılgına dönüyordu. Dayanamadı, çekip gitti. Almanya’ya sığındı. Muhaceretteki rejim muhaliflerine katıldı. 2011’de devrim hareketi başlayınca Suriye’nin nihayet özgür olacağı ümidiyle coştu, Baas rejimine karşı canları pahasına ayaklanan yurttaşlarını gıyaplarında alınlarından öptü, onların soylu isyanına çamur atan Baasçıların propagandasını yerin dibine soktu. İyi, hoş; ama Baas’ın rahle-i tedrisinde maruz kaldığı propaganda bombardımanının izlerini silip öyle konuşsaydı daha iyi olurdu. 1971’den beri Almanya’da yaşayan ve bir müddettir Almanca yazan Suriyeli yazar Rafik Schami (Refik Şami), Die Geheime Mission de Kardinals (Kardinalin Gizli Görevi) adlı romanının bir yerinde Osmanlılara ‘giydirirken’, Baas okullarındaki ezberi -artık serde Avrupalılık da olduğu için Arap vurgusuna Yunan ve Roma vurgusunu ekleyerek- tekrar ediyor: Yunan, Roma ve Arap medeniyetlerinin harman olduğu Suriye ışıl ışıl parlarken Türk işgali ile karanlığa gömüldü ve yüzlerce yıl süren işgal boyunca karanlıkta kaldı. Nihayet Araplar Türklere karşı ayaklandı ve özgürlük yolunda yüzbinlerce şehit verdi!. . .