Birisi rahmetli Sâd bin Zengî’ye methü senada bulundu. Sâd bin Zengî memnun oldu, ona para verdi, hil’at giydirdi, hünerine göre memuriyet, pâye verdi. Bu adam, kendisine verilen altın sikke üzerinde “Allah bes” (Allah kâfidir) yazısını görünce cezbelendi. Cezbenin harareti canına öyle bir tesir etti ki, paraları bıraktı, üzerindeki hil’ati çıkardı, sıçradı, sahra yolunu tuttu. Savuştu gitti. Onu sahrada gören bir arkadaşı ona sordu: “Ne gördün ki, hâlin birdenbire değişti? Evvelâ üç kere yer öpmüştün, böyle yaptığına göre sonra tekme vurup paraları, hil’ati reddetmemeliydin. ” (Bostan-Gülistan, Şeyh Sadi-i Şirazi / Mütercim: Kilisli Rifat Bilge / Meral Yayınevi) *** Makam-mevki ve/veya bol para elde edenler, Şeyh Sadi-i Şirazi’nin anlattığı bu hikayeyi çerçeveletip odalarına asmalı. Her şeyi bırakıp gitmeleri gerekmiyor; ama her an bırakıp gidebilecekmiş gibi olmalarında fayda var. Umulur ki makam da para da bereketlenir o vakit. .