Hakan Albayrak Karar Gazetesi

Savaşsa savaş, barışsa barış

Yolun başında, Suriye’yi zulümden kurtarmaktı hedefimiz. Geldiğimiz noktada ise Suriye’den Türkiye’ye yönelen tehditleri savmaktan başka bir şey düşünemiyoruz. Fırat Kalkanı Harekâtı...

28 Kasım 2016 | 1.563 okunma

Yolun başında, Suriye’yi zulümden kurtarmaktı hedefimiz.

Geldiğimiz noktada ise Suriye’den Türkiye’ye yönelen tehditleri savmaktan başka bir şey düşünemiyoruz.

Fırat Kalkanı Harekâtı, Suriye’yi kurtarmaya değil, Türkiye’yi Bağdadi Grubu ve PYD’nin melanetinden korumaya dönük bir harekât.

Halep’ten Türkiye’ye roket atılmadığı için orası harekât alanına dahil değil.

Rusya ile düzelen ilişkilerimizin tekrar bozulmaması -Suriye’den Türkiye’ye yönelen tehditlere bir de Rus tehdidinin eklenmemesi- için Halep cephesiyle alakasızlığımızın bilinip takdir edilmesini çok önemsiyor olmalıyız ki, Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar, Halep’te bir tek mermi bile atmadığımızı üstüne basa basa söyleme gereğini duydu geçenlerde.

Halep’in Rusya tarafından acımasızca bombalanması içimizi parçalıyor, ama parçalanan içimizi Putin’e dökerek “Bari muhalefetin kontrolündeki bölgelere insani yardım ulaştırılsın” demekten öteye geçemiyoruz.

Türkiye için duyduğumuz endişeler Suriye için beslediğimiz umutları öyle bastırdı ki, o umutlar artık yerlerde sürünüyor.

Adem Özköse’nin dediği gibi, “Suriye’de cananı bırakıp can derdine düştük.”

Eleştiri değil, durum tespiti bu.

***

Suriye’de fırsatları kaçıra kaçıra Bağdadi Grubu’nun, İran’ın, Rusya’nın sahayı kaplamasına yardımcı olduk.

Stratejik yardımları vakitlice yapmaktan geri dura dura devrimin yıpranmasına çanak tuttuk.

Mevcut felaket tablosunun teşekkülünde bizim de mesuliyetimiz var.

Suriye’nin kurtuluşu davasından affımızı isteyip kendi işimize bakamayız.

O mesuliyetimiz olmasaydı da böyle yapamazdık.

Halep’te sivilleri katliamdan geçiren ve yaralılar zinhar şifa bulmasın diye rejimin kontrolü dışındaki son hastaneyi de yerle bir eden cani Rusya’nın insafına (!) terk edemeyiz Suriyeli kardeşlerimizi.

Kendi can derdimiz ne kadar büyük olursa olsun, cananın derdine deva aramaya mecburuz.

Kaldı ki, Rusya’nın Suriye’ye yerleşmesi bugün değilse de yarın muhakkak Türkiye’nin de canını acıtacak bir felaket olur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir kahraman öldü 01 Mayıs 2024 | 190 Okunma Bu mudur? 15 Nisan 2024 | 4.263 Okunma Ne diyordu David Tonoyan? 25 Mart 2024 | 949 Okunma Nüfusumuz erimeye yüz tutarken 12 Şubat 2024 | 932 Okunma Amerika Bölünmüş Devletleri 29 Ocak 2024 | 1.474 Okunma