Sene 2015, aylardan Ağustos, kıtalardan Amerika…
İstanbullu çılgın bir gazeteci ve birbirinden acayip üç çocuğu Amazon Ormanlarının balta girmemiş zannettikleri derinliklerinde gezerken bir “Dur!” ihtarıyla irkilirler.
İhtar Türkçedir.
Ellerinde kılıçlarla ağaçların arkasından çıkıp yanlarına gelen üç adam ise bildiğiniz 16’ncı yüzyıl Osmanlı zabitlerdir.
Bizimkileri düşman kabilenin ajanları diye derdest edip ormanın içinde gizlenmiş bir şehre götürürler.
Yeni Osmanlı’nın payitahtı Yeni İstanbul’dur bu şehir.
Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki İstanbul’un küçük ve ahşap bir kopyası…
***
Hikâyenin başına dönelim:
Kanuni Sultan Süleyman, oğlu Mustafa’yı aslında öldürtmemiştir.
Devlet-i Aliye’nin âli menfaaleri için tam öldürtecekken babalık şefkati ağır basmış, “Öldü gibi gösterip ortadan kaybedelim” demiştir.
Maiyetine asker-sivil 2000 kişi, yanına bol miktarda altın, silah, başkaca alet edevat ve at verip Şehzade Mustafa’yı, “Orada uçsuz bucaksız bir orman varmış. Gidin oraya yerleşin. Allah sizi korusun” diyerek Amerika kıtasına gönderir.
Şehzade Mustafa, Amerika’daki Amazon Ormanlarında Yeni Osmanlı Devleti’ni kurar.
Yeni İstanbul, Yeni Konya ve Yeni Manisa şehirlerinden oluşan Yeni Osmanlı, yüzyıllar boyunca komşu kabilelerden başka herkes için bir sır olarak kalır.