Sık sık ABD’den Gana’ya seyahat eden Afro-Amerikalı bir dostum, bu seyahatlerinde Türk Hava Yolları’nı (THY) tercih ediyordu.
THY ile New York’tan İstanbul’a, İstanbul’dan Akra’ya, dönüşte de İstanbul aktarmalı New York’a uçuş, alternatiflerin kesinlikle en iyisiymiş.
“Amerikan şirketlerinden hem daha ucuz hem daha konforlu” diyor, Türk Hava Yolları’nı öve öve bitiremiyordu arkadaşım.
Bundan sonra da gönlü THY’de olacaktır ama o uzun uçuşlarda bilgisayarını yanında bulundurmadan edemediği için artık ABD yahut İngiltere’ye ait bir havayolu şirketi ile Londra aktarmalı uçmayı tercih edebilir.
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu sekiz ülkeden ABD’ye ve yine Türkiye’nin de dahil olduğu altı ülkeden İngiltere’ye direkt uçuşlar için getirilen ‘kabinde cep telefonundan gayrı elektronik cihaz bulundurma yasağı’, ABD uçuşlarında yıllık cirosu 1 milyar doları bulan ve Avrupa’da mütemadiyen en iyi havayolu şirketi seçilen THY’nin yükselişine karşı ciddi bir meydan okuma.
Lafın sonunu baştan söyleyelim: Bu işte kasıt arıyoruz.
Söz konusu ülkeler listesinde Türkiye’nin de yer almasını teröre karşı değil Türk Hava Yolları’nın ve dolayısıyla Türkiye’nin yükselişine karşı bir tedbir olarak görüyoruz.
ABD’nin yasaklılar listesinde Birleşik Arap Emirlikleri de var; yani THY’nin kalitedeki nadir rakiplerinden Emirates de hedefte.