Sene 1991. İstanbul’da, Beyazıt’taki Erenler Kahvehanesi’nde tanıştık. Milli görüşçüymüş. Çorum’un bir Çerkes köyündenmiş. Reklamcıymış. Sonradan öğrendim; kesatmış işleri. Neşesi hep yerindeydi ama. . . Memleketin ve genel olarak İslam dünyasının perişan ahvali söz konusu olduğunda bile surat asmazdı.