Sayısız bölgesel ve küresel krizle yüz yüze kaldığımız bir dönemdeyiz. On yıllar boyunca devam edecek bir “yeni dönem” bu. Bir “geçiş dönemi” belki de. Buna alışmak, bununla yaşamak, bununla baş etmek zorundayız. Üstelik ortaya çıkan krizler bütünleşik bir yapı sunmuyor. Çelişkin, çatışkın, kimi zaman birbirini üreten, kimi zaman birbirini sönümleyen karmaşık bir ağ oluşturuyor. Hayatımızı her gün biraz daha kuşatan karmaşık elektronik ağ ve onun ürünleri gibi. *** Diplomasinin yerleşik kavram ve anlayışlarının işlerliği her geçen gün biraz daha azalıyor. “İhtiyatlı” ve “tedbirli” dış politikanın, buna fırsat veren dehşet dengesinin yerinde yeller esiyor. Soğuk Savaşın, çift-kutuplu dünyanın bu anlamdaki konforu geride kaldı.