İstanbul’da Pera Müzesi’nde çok önemli bir sergi var, mutlaka görmenizi, ziyaret etmenizi öneririm. Önce mekânın bulunduğu yeri hatırlatayım. Pera Müzesi, Meşrutiyet Caddesi’nde Beyoğlu Belediyesi istikametinde yürürken sol tarafta, Odakule’nin hemen yanında. Pera Müzesi, 2005 yılından bu yana 1893 yılında mimar Achille Manoussos tarafından inşa edilen görkemli yapıda faaliyet gösteriyor.
Dışarıdan bakıldığında küçük bir yer gibi görünse de aslında çok geniş cepheli bir alana sahip ve 6 katta her biri farklı temalı etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na ait koleksiyonlar, seçkin sergiler, yayıncılık ürünleri, film gösterimleri ve öğrenme programlarının yer aldığı çok amaçlı kültür merkezi niteliğinde.
Hemen girişinde küçük bir kitap satış noktası ve lezzetli yemeklerin sunulduğu bir kafesi var. Pera Müzesi’nin yöneticisi, kültür-sanat kurumlarında uzun yıllar görev yapmış, önemli bir isim olan Özalp Birol. Kendisi aynı zamanda Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın Genel Müdürü. Müzenin önünden geçerken tesadüfen Bizans’la ilgili bir sergi olduğunu görünce hemen Özalp Birol'u aradım.
“Hakan Bey sizi mutlaka bekliyoruz, uzman isimler eşliğinde size sergiyi anlatalım” dedi. Sergiyi İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yöneticisi Gülru Tanman ve Bizans konusunda akademik çalışmalar yapan Emir Alışık’ın güzel ve bilgi dolu anlatımlarıyla gezdim. Çekimlerde bize Müze’nin Dijital ve Sosyal Medya Sorumlusu Irmak Wöber eşlik etti.
Sergide, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nden ödünç alınan nadide eserler, Ömer Koç koleksiyonundan kitaplar ve yurt dışından gelen bazı obje ve fotoğraflar da sergileniyor.