Bursa için bazıları Türkiye’nin Detriot’i benzetmesini yapıyor ama ben Türkiye’nin Ruhr Havzası denmesini tercih ederim. Çünkü ABD otomotiv endüstrisi, küresel rekabette alt sıralara düşünce Detroit hayalet kent görünümüne bürünmüştü. Almanya’da Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Ruhr bölgesi ise ülkenin hâlâ ihracat şampiyonu durumunda. Bursa da işte böyle. Canlı, dinamik ve koşar adımla ilerleyen bir yer. Her anlamda dünya ölçeğinde. Geçen hafta pazar günü Bursa’ya gittim. İstanbul’dan yola çıkıp, Osman Gazi Köprüsü’nü kullanarak yaklaşık 2 saatte şehrin klasik tesislerinden Almira Otel’e ulaştım.
Ağır yağmur altındaki yolculuğumu Doğuş Otomotiv’in test için gönderdiği 8. nesil Volkswagen Golf ile yaptım. Geçiş ücreti tartışmaları bir tarafa bırakılırsa yeni otoyol İstanbul-İzmir güzergâhını ciddi şekilde kısaltıyor. Bursa ile İstanbul’un entegre olmasının bazı olumlu yanları olsa da özgün kimliklerini korumak isteyen bazı Bursalıların çekinceleri var. İzmir ve İstanbul’a gidiş gelişlerin kolaylaşması Bursa’daki turizm işletmecilerini bir miktar olumsuz etkilemiş.
Yenişehir Havalimanı yılın büyük bölümü faaliyette bulunmazken Bursalılar, çok daha fazla seçenek sunulması nedeniyle uçuşlarını İGA İstanbul Havalimanı veya Sabiha Gökçen’den gerçekleştiriyor. Yakında Bursa Yenişehir Havalimanı’ndan Erzurum, Trabzon ve Diyarbakır başta olmak üzere Anadolu’nun farklı şehirlerine uçuşlar yeniden başlayacak. Kentin tarihî merkezinde, 1880’de inşa edilmiş olan ilk belediye binası, Anadolu mimarisinin zarif bir örneği.
Üst katında Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından kısa süre önce son valsini yaptığı şık salonu o günlerin izlerini taşıyor. 3 milyon 100 bin nüfuslu Bursa, ekonomik gücü nedeniyle ciddi göç alıyor. Konut arzı yoğun talebe yetişemeyince geçmişte kentin kimliğine yakışmayan görüntüler ortaya çıkmış. Bursa ziyaretimin ikinci gününde bir araya geldiğimiz Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş projelerini anlatırken “Bursa’yı yıkarak güzelleştireceğim” ifadesini kullandı.
Gerçekten, “Yeşil Bursa”nın görünür olabilmesi için bazı kesimlerde hızlı bir istimlak şart görünüyor. Doğanbey semtindeki TOKİ yapıları ve şehrin tarihî merkezindeki 480 dönümlük Hanlar Bölgesi el atılacak yerlerin başında geliyor. İnegöl Belediye Başkanlığı’ndan günümüze yerel yönetimlerde Türkiye’nin en tecrübeli isimlerinden biri olarak öne çıkan Alinur Aktaş ile tarımdan ulaşıma, sanayiden turizme kadar birçok konuyu enine boyuna konuştuk. Birlikte Koza Han’a yürüdük.