Yıllardır konuştuğumuz, uyarıları paylaştığımız ancak kimsenin pek umursamadığı çevre felaketi gelip Türkiye’nin en önemli gündem konuları arasına yerleşti. İnsan eliyle doğaya verilen zararın trajik boyutlarına tanık oluyoruz. Denizlerimiz aşırı derecede kirlendi, göller kurudu, yeraltı sularımız tükendi ve zehirle doldu. Verimli topraklarımızı erozyonla kaybediyoruz, yanlış sulamayla geride kalanları mahvediyoruz. Her sene orman yangınlarıyla binlerce hektar alanı yitiriyoruz, doğal yaşam yok oluyor, hayvanlar ölüyor. Doğaya verdiğimiz bu zarar, iklim değişikliğinin etkileriyle birleşip karşımıza bugünkünden daha korkunç faturalar çıkaracak. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Çevrede meydana gelen tahribat, doğanın kendisini koruma ve yenileme hızının çok ötesine geçti. Marmara Denizi’nde bir süredir korkunç görüntülere tanık oluyoruz. Etrafı dev metropollerle kuşatılan Marmara’da kirlilik daima ciddi bir mesele olmuştu fakat hiçbir dönemde şimdiki kadar vahim düzeye ulaşmamıştı.
Bu fotoğrafı Istanbul’da Emirgân sahilinde çektim. Bir kuş, yerdeki plastik parçasını....