Geçen hafta New York’tan ayrılmadan önce Türk Evi’nde görüştüğümüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalar yapmıştı. Erdoğan, ABD ile son durumu değerlendirirken “Temennim odur ki, iki NATO ülkesi olarak birbirimize hasmane değil, dostane davranalım. Ama şu andaki gidiş pek hayra alamet değil. Sayın Biden ile iyi başladık diyemem” diyerek sitemini dile getirmişti.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da sık sık, Ankara’nın Washington konusunda yaşadığı hayal kırıklığının sadece S-400 ve F-35 ile sınırlı kalmadığına, YPG-PKK konusundaki tutumuyla ilişkili olduğuna vurgu yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan New York’taki sohbetimiz sırasında Joe Biden yönetiminin, terörist gruplara yoğun şekilde silah temin etmeye başladığına işaret etti. Washington ile sorunlar bununla sınırlı değil.
Doğu Akdeniz’den Kıbrıs ve Yunanistan ile ilişkilere kadar ciddi görüş ayrılıkları yaşanıyor. Türkiye bu dönem genel olarak Batı ile iyi ilişkiler kurmaya çalışırken kronik sorunlardan ötürü Biden yönetimiyle sürecin kolay kolay iyileşemeyeceği anlaşılıyor.
Tam da böyle zor bir dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Karadeniz sahilindeki Soçi şehrinde bir araya gelecek. İki liderin ana gündem konusu Suriye’deki gelişmeler. Rusya ve Türkiye; savunma, enerji, turizm başta olmak üzere bir dizi alanda çok sıcak ilişkilere sahip. Buna karşın Suriye ve Libya’da farklı grupları destekliyorlar.
Bundan ötürü de zaman zaman sert şekilde karşı karşıya geliyorlar. Erdoğan-Putin zirvesine saatler kala Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliği şöyle bir tweet paylaştı: “Putin ile Erdoğan, İdlib konusunda mutabakat sağlamak için siyasi irade ortaya koyarak saatlerce oturup müzakere potansiyeli buldu. Mutabakat sağlandı. Maalesef, bölgede teröristlerin etkinliği devam ediyor. Bu, kabul edilemez ve tehlikeli. Suriye’de çözüm sürecini engelliyor.”
SERT AÇIKLAMA