Şalom Gazetesi, 2015’i “tabuların yıkıldığı yıl” olarak tarif etmişti. Bu tespiti, şu gelişmelerden yola çıkarak yapmışlardı: Yahudi Soykırımı Holokost’un ilk kez Ankara’da anılması. Büyük Edirne Sinagogu’nun restore edilerek açılması. Struma faciası kurbanlarına ilk resmi tören. Yahudilerin “Işık Bayramı” Hanuka’nın Ortaköy Meydanı’nda ilk kez halka açık bir ortamda kutlanması. Yahudi toplama kampı Auschwitz’in 70. kuruluş yıldönümü törenine bakan düzeyinde katılım olması. İletişim Başkanlığı’nın bu yıl da Uluslararası Holokost’u Anma Günü vesilesiyle bir internet sitesi açması da çok olumluydu. Sıraladığım girişimlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konulardaki iradesinin ciddi rolü var. Bunlar, Türkiye’nin kendi içindeki inanç grupları ile kucaklaşması adına benim çok takdir ettiğim adımlar.
Köklü kültür mirasıÜlkemizin köklü yayın organlarından Şalom Gazetesi’ni uzun yıllardır yakından takip ediyorum. 1947’de kurulan Şalom, haftalık formatta yayınlanıyor. Aktüel haber ve yazı dizilerinin yanında Şalom’un Türkiye’deki Yahudi Cemaati’nin sesi olmak gibi de bir özelliği var. Cemaatin kanaat önderleri, akademisyenler ve gazeteciler Şalom’da yazıyor. Genel Yayın Yönetmenliğini İvo Molinas yapıyor. Yazı ve görüşleriyle katkı verenler arasında Silvyo Ovadya, Riva Şalhon, Bahar Feyzan, Metin Bonfil, İzel Rozental, Mois Gabay, Tilda Levi, Karel Valansi, Sami Aji, İzak Baron, David Ojalvo, Selin Süar Oral, Rav İzak Alaluf, Nur Şaul Barakas, Rudi Diriman, Rav Yeuda Adoni, Tülay Gürler Kurtuluş, Selin Kandiyoti gibi isimler var. Zaman zaman Yaşar Bildirici’nin de özel röportajlarına rastlıyorum. Kaybolma riskiyle karşı karşıya bulunan Ladino dilinde haberlerin yer aldığı bir eki de var. İspanya’daki Engizisyon zulmünde Osmanlı İmparatorluğu’nun kucak açtığı Yahudilerin konuştuğu bu dil, farklı kültürlerin kaynaştığı bir bilgi dağarcığına sahip. Şalom bütünüyle Yahudilere seslenen, içe dönük bir yayın organı değil. Siyasi, ekonomik ve kült...