İçinde bulunduğumuz coğrafyadaki ülkelerin geri kalmış olmasının nedenlerinden biri kadının çalışmıyor, eğitim alamıyor ve görünmüyor olmasıyla ilgili. Şöyle düşünün; nüfusun yarısını oluşturan bir kitle üretime ve karar alma sürecine çok sınırlı olarak katılıyor. Bütün Ortadoğu ülkelerinin toplamı, 10 milyonluk İsveç kadar katma değerli üretim yapamıyor, bir o kadar marka çıkaramıyor.
“Bu kötü görüntüyü aşmanın ilk yolu eğitim seferberliği olmalıdır” düşüncesiyle kolları sıvayan Hanzade Doğan Boyner, Türkiye’de bu alanda en fazla katkı sağlayan isimler arasında geliyor.
Hanzade Doğan, iş dünyasında önemli başarılara imza atan, özellikle elektronik ticaret alanında Türkiye’nin ilk ve en köklü şirketi Hepsiburada’yı kuran bir iş kadını. Kendisiyle kısa süre önce “Dünya Kız Çocukları Günü” vesilesiyle bir araya geldik ve şimdiye kadar yapılanları konuşma imkânı bulduk. Temelleri 2005 yılında atılan “Baba Beni Okula Gönder” (BBOG) onun imzasını taşıyan bir projeydi. Hanzade Doğan Boyner, kız çocuklarının eğitimi, yurt ihtiyacı ve diğer alanlardaki destekleri, başkanlığını yürüttüğü Aydın Doğan Vakfı’nın himayesinde başlatmıştı.
Kız çocuklarıyla ilgili projeleri en başından bu yana yakından takip ediyorum. Notlarıma baktım; 10 yıllık dönemde 33 kız yurdu yapılmış, toplanan desteklerle 50 bin kız çocuğuna burs sağlanmış. Gerçekten gelişmek ve kalkınmak için kadınların gücüne ihtiyacımız var. Kaliteli eğitim fırsatı sağlayıp, kadınları ekonomik hayata daha fazla katabilirsek sadece millî gelirimizi artırmış olmayacağız aynı zamanda şiddet dâhil birçok soruna karşı daha olumlu sonuçlar göreceğiz.
EN DİJİTAL MARATON