Kazakistan, dünyada çok zengin yeraltı kaynaklarına sahip ülkelerden biri. Orta Asya’nın en büyüğü. Topraklarının genişliği neredeyse Batı Avrupa kadar. Sovyetler Birliği döneminde Rusya ve Ukrayna ile birlikte devletin en güçlü üçüncü parçası olarak görülüyordu. Ülke içinden zaman zaman karışıklık haberleri gelse de dışarıya pek fazla şey yansımıyordu. Ancak halkın, reform yapılmamasından, yaşam standartlarının düşük, özgürlüklerin de sınırlı olmasından şikâyetçi olduğu biliniyordu.
Birçok ülke gibi Kazakistan’da da COVID’in ekonomik etkileri ağır oldu. Seçimlerin çoğunu, kullanılan oyların neredeyse yüzde 100’ünü alan iktidar partisi kazanıyor ve etkili bir muhalefet bulunmuyor. Geçtiğimiz günlerde akaryakıta yapılan zam, kelimenin tam anlamıyla uyuyan devin uyanmasına neden oldu. Halk, zamları protesto için sokaklara döküldü. Beklenmedik şekilde büyüyen olaylarda dükkânlar ve kamu binaları yağmalandı. Hükümet istifa etmek zorunda kaldı.
Ülkenin internet bağlantısı kesildi, havalimanları basıldı, çatışmalarda hayatını kaybedenler oldu. Olağanüstü hâl ilan edildi. Gelişmeler, halkın tepkisinin son akaryakıt zammıyla sınırlı olmadığını, uzun yıllar biriken meselelerin bir anda patladığını gösteriyor. Çin, Rusya, Hindistan, Pakistan gibi büyük ülkelerin tam ortasında yer alan, Batı ve Türkiye ile de dengeli ilişkiler yürütmeye gayret eden Kazakistan’ı, belli ülkelerin etki altına almaya çalıştığı anlaşılıyor.
Moskova, arka bahçesi olarak gördüğü eski Sovyet cumhuriyetlerinde nüfuzunun azalmasını varoluşsal bir tehdit olarak görüyor ve derhâl askerî önlemleri devreye sokuyor. Kazakistan, Türkiye’nin Asya’daki en güçlü ve en yakın ortaklarından.
Tekfen ve Enka gibi şirketlerin yanı sıra Fettah Tamince gibi çok ciddi yatırımları bulunan Türk iş insanları var. Almatı Havalimanı’nı Türk şirketi TAV işletiyor. Türk Hava Yolları’nın da en popüler destinasyonlarından… Yaz aylarında Türkiye’nin güneyine çok sayıda Kazak turist geliyor.
TEMEL SEBEPLER