Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre şu ana kadar 192 milyon 489 bin kişide koronavirüs tespit edildi. Tam 4 milyon 137 bin kişi hayatını kaybetti. ABD’de 625 bin, Brezilya’da 544 bin, Hindistan’da 418 bin, Rusya’da 150 bin, Birleşik Krallık’ta 129 bin, İtalya’da 128 bin, Fransa’da 111 bin insan öldü. Türkiye’de 50 bin 155 vatandaşımız aramızdan ayrıldı. Bunlar resmi veriler, gerçek sayıların çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Küresel düzeyde şimdiye dek 3.7 milyar dozdan fazla aşı yapılabildi. Dünyada en fazla aşı uygulayan ülkeler arasında ABD ve İngiltere var. Batı dünyasında genel olarak oranlar yüksek. En az bir doz aşıyı tamamlama kriterinde ilk beş ülke; Birleşik Arap Emirlikleri, Singapur, Şili, Kanada ve Birleşik Krallık. Türkiye ile insan hareketliliğinin yoğun yaşandığı sınır komşularımız İran, Irak ve Suriye’de durum çok kötü. Türkiye’de nüfusumuzun yüzde 26’sının her iki doz aşısı da tamamlandı. Toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi için virüsü atlatıp iyileşenler ve aşılananların teorik olarak yüzde 70’lerin üzerine ulaşması gerekiyor. Henüz bunun uzağındayız. Mevcut aşılama hızıyla 2021’de bu hedefi yakalamak mümkün olamayacak. COVID-19’un sürekli yeni varyantlar üretmesi nedeniyle bu konuda da bir kafa karışıklığı söz konusu. Son dönemde birçok bilim insanı, toplumsal bağışıklığa ulaşmanın mümkün olmadığını söylemeye başladı. İsrail’de yüksek düzeyde aşılama sağlanmasına rağmen toplumsal bağışıklığın yakalanamamasını buna örnek gösteriyorlar. Aşı karşıtlığının her yerde beklenenden yüksek olması da sorunlar arasında sayılıyor. Dünya genelinde pek çok can sıkıcı gelişme var:
Amerika Birleşik Devletleri’nde tespit edilen koronavirüs vakalarının yüzde 83’ünün Delta varyantıyla enfekte oldukları ortaya çıktı. Delta, normal koronavirüse oranla iki misli daha hızlı bulaşıyor. ABD’de iki doz aşı olanların oranı yüzde 60’a ulaştı. İki doz aşı yaptırmış olanları koruduğu ifade ediliyor ancak Johnson and Johnson’un tek doz aşı uygulamasının ri...