Yazımın başlığında kullandığım bu sözler Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e ait. Kendisiyle uzun bir görüşme gerçekleştirdim. ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 için “soykırım” ifadesini kullanmasından Rusya ve Çin’in ürettiği aşıların Türkiye’ye gelişine kadar birçok konuyu konuştuk. Doğu Perinçek, uzun yıllardır Türkiye’nin Avrasya ile ilişkilerini güçlendirmesinin gerekliliğine vurgu yapan ve Batılı ülkeleri, izledikleri politikalardan ötürü eleştiren bir siyasi lider. Sohbetimizde bu bakışını koruduğunu hatta yeni bazı argümanlarla güçlendirdiğini gördüm. Perinçek, Washington’ın Türkiye’yi her cephede kuşatmaya devam ettiğini, ABD ile daha fazla yürümenin mümkün olmadığını dile getirdi. Perinçek’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Perinçek-İsviçre davası olarak bilinen süreçle birlikte elimizde 3 adet AİHM kararı var. Biden veya herhangi bir devlet başkanının soykırım hükmü verme yetkisi yok. Kaldı ki burada bir soykırım suçu işlenmediği de uluslararası bir mahkeme kararıyla içtihat hâline gelmiş ve saptanmış durumda. Tayyip Erdoğan’ı devirmek için ABD Başkanı Joe Biden hücum borusunu öttürüyor. Türkiye’nin etrafını kuşatan güçlere ‘hazır olun’ borusu bu.AİHM kararlarının her üçünde de şu deniyor, “1915 olayları holokosta benzemez”. Dolayısıyla bu ikisi birbirinden farklı çünkü bir mahkeme kararı yok 1915 olaylarıyla ilgili. Mahkeme kararı olmadan bir ‘soykırım’ nitelemesi yapılamaz. Bunu Birleşmiş Milletler, Biden’ın kararından 6 gün önce söyledi ve Biden’ın açıklamasını mahkum etti. Lafla cevap vermek yetmez. Türkiye, ABD’ye karşı hamle yapmalı. Gelin, tarih tartışması yapalım. Peki, tarih tartışmasında kim karar verecek? Bin sene tarih tartışırız. Kaldı ki burada bir otorite yok. Hakem kim? Ancak bu meseleyi hukuki olarak ele alırsak burada hakem mahkeme. Ve kararları da ortada. AİHM, Fransa Anayasa Mahkemesi’ne geri adım attırdı. Ukrayna il...