Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği iddialı hedefler var. Küresel düzeyde ilk 10 ülke arasına girmek, 500 milyar dolar ihracat yapmak, İstanbul’da bir finans merkezi kurmak gibi. Ülkemizin bunları tutturabilmesi için özellikle eğitim, bilim ve teknoloji alanında durmadan çalışmak gerekiyor. Bütün bu hamlelerin üzerinden geçeceği otobanın adı da bana göre internet. Hepimiz için çok hayati bir araç hâline geldi. Üretimden bankacılığa, sağlık hizmetlerinden seyahatlerimize kadar her şeyi bu kanal üzerinden yapıyoruz. Özellikle pandemi döneminde öğrencilerin eğitimlerinin kesintisiz sürmesi için de internet çok önemli. Telekomünikasyon alanında Türkiye 1990’lı yıllarda önemli bir hamle yapmış ve iletişim, bankacılık altyapısında dünyada en iyi ülkeler arasına girmişti. Peki, içinden geçtiğimiz dönemde internet kalitesi, yaygınlığı ve hızında da aynı atılımı yapabilecek miyiz? Özellikle fiberin yaygınlaştırılması konusunda POSTA Gazetesi okurlarımızdan da çok fazla talep ve öneri aldığım için Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile Ankara’da Türksat’ta yaptığım son görüşmede öncelikle aktardığım soru bu olmuştu. Göreve geldiği ilk günlerde demiryolları ve iletişim hizmetlerine ayrı bir önem vereceğinin altını çizen Bakan Karaismailoğlu bütün bu sorulara dün kapsamlı bir yanıt verdi:
Türkiye’nin mobil geniş banttaki hızı dünya ortalamasının üzerinde. Ookla-Speedtest şirketi tarafından hazırlanan uluslararası veriye göre; mobil geniş bantta dünya ortalaması 29.55 iken, Türkiye’nin hızı 31.43 Mbps olarak kaydedildi. Bu hız 1 yılda yüzde 65 oranında artarak 44.77 Mbps’ye ulaştı. BTK verileri üzerinden sabit geniş bant internet pazarında abonelere sunulan hızlar incelendiğinde, yüksek hızlarda hizmet sunulan abone sayısı son bir yılda yüzde 85’ten fazla artmış durumda.xDSL, kablo ve fiber altyapıdan hizmet alan abone sayısında son 8 yılda 2 katın üzerinde bir artış yaşadı. 2013’ün 3. çeyreğinde 8 milyon 113 bin 35...