Hakan Çelik Posta Gazetesi

TRT’nin Teşkilat dizisi İsrail’e bile satılmış

TRT, ülkemizin en köklü ve yayın ağı açısından en fazla çeşitlilik sunan kuruluşu. Hepimizin hayatında önemli izleri var. Haber bültenlerinden Eurovision şarkı yarışmalarına, spor...

19 Haziran 2021 | 371 okunma

TRT, ülkemizin en köklü ve yayın ağı açısından en fazla çeşitlilik sunan kuruluşu. Hepimizin hayatında önemli izleri var. Haber bültenlerinden Eurovision şarkı yarışmalarına, spor müsabakalarından çocuk programlarına, “soap opera”lardan radyolara kadar... TRT uzun yıllar özel televizyonlarla rekabete pek konsantre olmadan yola devam etmiş ve “kamu yayıncılığı” ilkesiyle farklı öncelikler belirlemişti. Kurum son dönemde spordan, diziler ve yarışma programlarına kadar farklı alanlarda rakiplerini daha önce olmadığı kadar zorluyor.

TRT 1’in reklam gelirleri zirveye ulaşırken TRT Haber de kendi kategorisinin en fazla izlenen kanalı durumunda. 7’den 70’e bir şekilde herkesin radarına giren TRT aynı zamanda Türkiye’de en fazla eleştirilere muhatap olan kuruluşlar arasında. TRT Genel Müdürü İbrahim Eren ile yayınlar, programlar ve rekabete dair bir sohbet gerçekleştirdik. 2013’te Genel Müdür Yardımcısı olarak kurumda görev alan İbrahim Eren aynı zamanda TRT World’ü kuran isim. TRT’nin son dönemde en fazla atılım yaptığı alanlar arasında yerli diziler var.

İbrahim Eren de ilk döneminde “Diriliş” ve “Filinta” dizileriyle dikkat çekmişti. Eren, ilk yıllarını “TRT gibi farklı alışkanlıkları olan dev bir yapıyı değiştirmenin çok zor olduğunu gördüm ve içeriğe odaklandım” diye anlatıyor. 2018’deki kanuni düzenlemeyle bazı değişiklikleri gerçekleştirebilmek mümkün oldu. Geniş sohbetimizden satır başlarıyla özetleri aktarmak istiyorum:

TRT’nin hep büyüklüğüne dikkat çekilir. Şu an kaç kişi çalışıyor kurumda?

10 bin kişiydi. 2 bini emekli edildi. Şimdi 8 bin dolayında. Bazı ilginç kadrolar vardı mesela, “kaloriferci yazın bahçıvanlık yapar” gibi, aynen böyle bir görev tanımı bile yapılmış. Şu anda özel hukuka bağlı personeller gelip çalışabiliyor. Ben günün birinde bu görevi bıraktığımda kurumun uluslararası rekabette iyi bir yerde konumlanmasını arzu ediyorum. Asya Pasifik Yayıncılar Birliği Başkanı oldum. İki yıl da Avrupa Yayın Birliği EBU’nun yönetim kurulu üyeliğini yaptım. Oralarda büyük etkimiz var. Türk dizilerinin çok ciddi katkısını gördük. TRT World’ün de farkını hissediyoruz. Tahminimizden çok daha yaygın.

Son dönemde yerli yapımlarla Türkiye’de de daha iddialı hale geldiniz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Rusya’nın işgali dünyayı birleştirdi 01 Mart 2022 | 135 Okunma Lüks ve tasarruf bir arada 28 Şubat 2022 | 152 Okunma Yaptırımlar Rusya’yı durdurmaya yetmez 26 Şubat 2022 | 148 Okunma En ağır fatura bize çıkacak 24 Şubat 2022 | 360 Okunma İstanbul’da raylı ulaşım hamlesi 22 Şubat 2022 | 228 Okunma