Türkiye dünyanın en gözde turizm destinasyonlarından biri durumunda. Ziyaretçi sayısında Avrupa’da Fransa, İspanya ve İtalya’dan sonra dördüncü sıradayız. Otel altyapısı, sunulan alternatifler ve hizmet kalitesinde Türkiye ile boy ölçüşebilecek pek fazla ülke bilmiyorum. Bu başarıda hiç kuşkusuz otelciler, acenteler, havayolları ve bütün sektör paydaşlarının önemli rolü var. Ağırlama ve havacılık, pandemiden çok kötü etkilendi. Küresel düzeyde toplam kayıplar yüz milyarlarca doları buldu. Bu süreçte ayakta kalmayı başaran ve salgın sonrasına, doğru önlemlerle hazırlanan ülkeler turizmde belirleyici olmaya devam edecek. Tam anlamıyla toparlanmanın 2 ila 4 yıl alabileceği değerlendiriliyor. Ben Türkiye’nin dinamik, çalışkan turizm sektörüyle hızlı bir normalleşme yaşayabileceğini düşünüyorum. Bu süreçte neler yapılması gerektiğini, acenteler ve sektörün neler beklediğini 12 bin üyesi bulunan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’ya sordum. Bağlıkaya sektöre 200 milyon dolar civarında bir destek sağlandığını, bundan memnuniyet duyduklarını ancak özellikle küçük ve orta ölçekli acenteleri de içine alacak şekilde daha adil dağıtılmasını beklediklerini söyledi. TÜRSAB Başkanı şunları söyledi:
Bankalar çeşitli nedenlerle Kredi Garanti Fonu (KGF) kredilerini sektöre kullandırmıyor ve seyahat acentalarının bu kredilere ulaşımı konusunda çok ciddi sıkıntı yaşanıyor. KGF ve benzeri kaynaklardan kullanılmak üzere, uzun vadeli, esnek faizli, TL bazında, kolay ulaşılabilir ve süreli kredilerin en acil şekilde sağlanması. Otellere ve havayolu şirketlerine gerçekleştirdikleri ödemeleri geri alma noktasında sorun yaşayan acenteler, tüketicilerin iptal ve ücret iadesi talepleri ile karşı karşıya kaldılar. Nakit akışlarında ciddi bozulma oluştu. Bu nedenle salgından etkilenmiş turizm sektörü şirketleri için sicil affı çıkarılması. Pandemi sonrası süreçte ülkemizin keskin turiz...