Perşembe günü bu köşede Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’nin 5G konusundaki çalışmalarını yakından takip ettiğini ve Çin ile yapılan işbirliğinden rahatsız olduğunu yazmıştım.
Uluslararası düzeyde çok önemli bir ticaret diplomasisi yürüten Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) ve TAİK ile birlikte düzenlediği online konferansa katılan ABD’li Senatör Lindsey Graham’in değerlendirmesini aktarmıştım.
Graham, özetle Rusya ve Çin’le ileri düzeyde işbirliği gerektiren konularda tutumunu değiştirmesi halinde Türkiye ile ABD’nin serbest ticaret anlaşması yapmasının mümkün olacağını söylüyordu.
Çalışmaları, bilgi birikimi ve iletişim üslubuyla benim çok takdir ettiğim isimlerden biri olan Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır yazımdan sonra beni aradı ve Türkiye’nin bu konuda attığı adımlarla ilgili kapsamlı bir bilgi paylaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın savunma alanında olduğu gibi stratejik teknolojilerde de ciddi bir yerlileşme hedefi koyduğunu, Türkiye’deki bütün kurumların bu doğrultuda çalıştıklarını söyledi.
“Ülke olarak bağımsız bir 5G’ye sahip olma çabamız dış güçlerin yönlendirmesi ile değil, tamamen ulusal çıkarlarımız ışığında ilerlemektedir” dedi. Fatih Kacır’ın ifadelerinden savunma alanında olduğu gibi 5G’de de yerlilik ve milliliğin iki önemli unsur olarak öne çıktığını görüyorum.