Vatandaşlarının ve sınırlarının güvenliğini sağlamak devletlerin en önemli görevlerinden biridir. PKK terör örgütü, kurulduğu günden bu yana askerlere, polislere saldırılar düzenliyor. Sivil hedeflere saldırıyor, bebekleri bile katlediyor.
Dünyada hiçbir ülke, silahlı bir grubun bölücü ve ayrılıkçı bir ajandayla düzenlediği terör eylemlerine seyirci kalamaz.
Türkiye uzunca bir süredir teröre karşı meşru ve hukuka uygun şekilde mücadele veriyor. Sivillerin zarar görmemesi için en üst düzeyde önlemler alınıyor. Hatta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) en şiddetli saldırılara uğradığı coğrafyalarda bile yerel halka her türlü insani yardımı götürüyor.
Amerika Birleşik Devletleri, 11 Eylül saldırıları sonrasında, olayın arkasında olduğu gerekçesiyle Irak ve Afganistan’ı işgal etmiş, şehirleri dümdüz etmişti. Askeri harekatlar neticesinde milyonlarca kişi hayatını kaybetti. Fakat şunu net tespit edelim.
Türkiye terörle mücadelede bütünüyle yalnız bırakılmış bir ülkedir. İspanya’daki ayrılıkçı terör örgütü ETA ve Birleşik Krallık’taki IRA’nın eylemlerinde siviller de hayatını kaybetmeye başlayınca Batı dünyası ortak bir dayanışma ortaya koymuş ve bu örgütler çökertilmişti.
Türkiye söz konusu olduğu zaman aynı dayanışmadan söz edemiyoruz. Türkiye terörle en uzun süredir yaşamak zorunda bırakılan NATO üyesidir. En uzun kara sınırında bu kadar süreyle terör eylemlerine maruz kalan başka bir ülke yok.