Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 15 Temmuz Şehitlerini anma programında Gölbaşı’nda şehit olan ikiz polisler Ahmet ve Mehmet Oruç’un babasının konuşması esnasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gözyaşlarına boğuldu. Erdoğan’ın gözyaşları hepimizin gözyaşlarıdır.
Şehit analarının acısı hepimizin acısıdır. 15 Temmuz’un birinci yılını çeşitli etkinlikler ve programlarla anıyoruz. Bakıyorum, geçen bir yıl sonra Türkiye hala büyük oranda yalnız.
Dünyadaki ülkelerin çok azı bu korkunç darbe kalkışmasına karşı yanımızda yer aldı. 15 Temmuz’un ardından günler geçtikten sonra bile bir iki ülke dışında Ankara’ya ne gelen vardı ne giden. Olsun. Önemli olan bu darbenin başarısızlığa uğratılmasıydı.
Bu ülkenin insanları, milletimiz dünyada eşi ve benzerine pek rastlanmayan bir cesaret örneği göstererek tankların önüne geçti. Halkımızın indirdiği tokat herhangi bir cevap değil tam bir kahramanlık destanıdır.
O gece gazetecisiyle, polisiyle siyasetçisiyle, esnafıyla hepimiz etle tırnak gibi olduk. İnandığımız tek bir şey vardı, o da Türkiye’nin, bizim ülkemiz olduğu gerçeğiydi. Bir grup haine ve alçağa bırakılacak bir ülkemiz yok.
Gerçek o zaman anlaşıldı
15 Temmuz darbe kalkışması Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde yuvalanan bir grup FETÖ üyesi tarafından gerçekleştirildi. Onlara farklı kurumlarda darbe hazırlığı yapan başka FETÖ’cüler destek oldu.