Türkiye gibi olağanüstü coğrafyada konumlanan bir ülke mutlaka küresel deniz gücü olmalı. Denizlerin önemini çok geç fark etmiş bir milletiz. Gemi filomuz sayıca yetersiz, liman kapasitelerinde ilk sıralarda değiliz. Denizin altını ve üstünü yeterince kullanamıyoruz, yüzme bilen vatandaşlarımızın sayısı bile o kadar az ki. İstanbul’da yaşayıp sahillere hiç gelmemiş insanlarımız var.
Tarihte İspanyollar ve Portekizliler keşifler yoluyla yeni topraklara açılırken Hollandalılar ve Fransızlar buna ticareti de ekleyerek büyüdüler. Bugün dünya çapında etkili devletlerin tamamı aynı zamanda denizlerde etkili ülkelerden oluşuyor. Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi deniz ticaretinde hakim durumdalar. Komşular bu kadar ilerlerken Türkiye’nin hayli gerilerde kalması bu hayati sektörün ne kadar ihmal edildiğini gösteriyor.
Türkiye, denizlerdeki askeri varlığını güçlendirmek için son dönemde belirgin adımlar atıyor. Yeni tip denizaltılardan fırkateynlere, insansız araçlardan karakol uçaklarına kadar bir dizi alanda ciddi atılım söz konusu. TCG Anadolu gemisinin filoya katılması da çarpan etkisi yaratacak.
Bunlar işin askeri tarafı. En az onun kadar önemli bir başlık da ekonomi. Türkiye’de bu kapsamda farkındalığın artırılması ve ortak akıl platformu kurulabilmesi amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından ilk defa Denizcilik Zirvesi düzenlendi. Tarihi olaylara tanıklık etmiş Tersane İstanbul’da gerçekleştirilen etkinlikte Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu ile birlikteydik.
Açılışta Bakan ile İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da bir konuşma gerçekleştirdi. Bakan Karaismailoğlu Türkiye’nin deniz yoluyla yaptığı ticaretin 216 milyar dolara ulaştığının altını çizdi. Türkiye mega yat inşasında dünyada ilk 3 ülke arasında. Bu bence muazzam bir başarı.
KAYIP 4 TRİLYON