Ege sahillerimizden Yunan adalarına yönelik akın neredeyse
tamamen durdu. Türkiye’nin aldığı önlemler sonucu kaçak geçişlerde
çok ciddi azalma var.
Türkiye üzerinden kaçış seçeneği kapandığı için mülteciler
Akdeniz’in ortasından Avrupa’ya ulaşmaya çalışıyor. Denizin
ortasında büyük insanlık dramı yaşanıyor.
Sadece bu alandaki başarısı bile Türkiye’nin stratejik
değerini anlamaya yeter. Fakat bazıları bu gerçeği ısrarla görmek
istemiyor. Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması bölgenin ateşe
sürüklenmesi, kontrolden çıkması demektir. Bu gerçeği Amerika ve
NATO’nun kabul etmesi gerek.
Türkiye kaosa sürüklenirse Avrupa da ağır bedel öder. Irak ve
Suriye’deki savaşın nelere mal olduğu ortada.
Batı’da artık kronikleşen Erdoğan ve Türkiye karşıtlığı ciddi
bir stratejik körlüğe neden oluyor.
Erdoğan kısa süre önce PKK uzantılarına verilen Amerikan
silahları konusunda “Her damla kanın faturasını, silahı verene
çıkaracağız” ifadesini kullandı. Bu açıklama YPG ile ilgili
Ankara’dan Washington’a yönelik son yılların en sert
tepkisiydi.
Erdoğan aynı ittifak içindeki ülkelerin birbirlerine bu
kötülüğü yapamayacaklarına işaret etti ve mevcut koşullar altında
NATO’nun da gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.