Trump diğer ülkelere de genellikle böyle bakıyor. Uluslararası ilişkilerde ne kadar mal satarım, ne oranda ABD çizgisinde tutarım gibi bir yaklaşımı var.
Buna ilave olarak Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kişisel bir sempatisinin olduğuna, iki liderin iyi bir iletişim tutturduğuna tanık oluyoruz. Hiç kuşkusuz bu durum sorunların çözümünde bir avantaj.
Diğer taraftan ABD’deki diğer bütün kesimler Türkiye’ye karşı saf tutmuş durumda. Medyadan düşünce kuruluşlarına, Savunma Bakanlığı’ndan Kongre’ye kadar her yerde muazzam bir Türkiye ve Erdoğan karşıtlığı hüküm sürüyor.